vukuf

vukuf
а зна́ние, компете́нтность

-a vukuf kesbetmek — приобрести́ зна́ния в чём; стать компете́нтным (осведомлённым) в чём

ehli vukuf или erbabı vukuf — знатоки́, специали́сты, экспе́рты


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "vukuf" в других словарях:

  • vukuf — is., esk., Ar. vuḳūf Anlama, bilme, bilgi Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler ehlivukuf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vukûf — (A.) [ فﻮﻗو ] bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • VUKUF — Bir şeyi bilme. Öğrenmiş olma. * Bir hâlde kalma. * Durma, duru …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EHL-İ VUKUF — Bir mes ele hakkında bilgi sahibi olan salâhiyetli kimseler. Vukuf ehli. Bilirkişi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KESB-İ VUKUF — Haberi olma. Vukuf sahibi olma. Bilgi edinme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ehl-i vukuf — ehl i vukûf bilirkişi …   Hukuk Sözlüğü

  • ehl -i vukûf — [ فﻮﻗو ﻞها ] bilirkişi …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • BÎ-VUKUF — Vukufsuz, bîhaber, malûmatsız, habersiz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • erbâb-ı vukuf — bilirkişiler …   Hukuk Sözlüğü

  • bilgi — is. 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat 2) Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. H. E. Adıvar 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlama — is. 1) Anlamak işi, vukuf 2) fel. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»